Hoş geldiniz
ANKARA (UHA) -
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Azerbaycan Real TV’de yayınlanan “Mir Şahin Vakti” programına konuk oldu. Programda 3 günlük Azerbaycan izlenimlerini paylaşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Karabağ işgali döneminde Ermenistan’ın yaptığı zulümlerden bahsetti.
Başkan Erbaş sözlerine, Karabağ zaferinin Azerbaycan, Türk milleti ve bütün Müslümanlar için hayırlı, mübarek olmasını dileyerek başladı.
“Dualarla hep Azerbaycanlı kardeşlerimizin yanındaydık”
“Savaş döneminde dualarla hep Azerbaycanlı kardeşlerimizin yanındaydık.” diyen Başkan Erbaş, “Şuşa’yı ziyaret ettik. Askerlerimizin nasıl çarpıştıklarına, düşman işgalinden Karabağ topraklarını nasıl kurtardıklarını, şehitlerimizin nasıl mücadele verdiklerine şahit olduk. Askerlerimize dua ettik, şehitlerimize Kur’an-ı Kerim okuduk. Camilerimizi ziyaret ettik ve ezan okuduk, namaz kıldık.” diye konuştu.
“Camiyi ahıra çevirmişler”
Başkan Erbaş, Ağdam şehrini ziyaret ettiklerini, ancak Ermenilerin burada taş üstünde taş bırakmadıklarına dikkat çekerek, şöyle konuştu:
“Tamamen harap etmişler, talan etmişler. Cuma Mescidi’ni yıkmışlar. Yani mihrabına varıncaya kadar kurşunlamışlar ve ahır haline getirmişler. Sadece şehirleri tahrip etmekle kalmamışlar, mezarlıkları ve mezarlıklardaki şehitlerin cesetlerine eziyet etmeye varıncaya kadar, onlara işkence etmişler. İnsanların uzuvlarını kesmek vahşettir. Ne büyük bir zalim ve vahşi olduklarını gözlerimizle görmüş olduk.
“Dinimizde ölülerin dokunulmazlığı vardır”
İslam dininde mabetlere ve masum sivil insanlara zarar vermek yoktur. Şunu da gördük her iki taraf ölülerini karşılıklı olarak değiş tokuş yaptığında görüyoruz ki, onlar bizim şehitlerimizin naaşına zarar vermişler. Uzuvlarını kesmişler. Ama bizler onların ölülerine hiç zarar vermeden teslim etmişiz. İslam, ölen insana hiçbir şekilde dokunamazsın, zarar veremezsin diyor.”
“Özgürlük olmayınca ezan da olmaz”
Zaferin simgelerinden biri haline gelen Şuşa şehrindeki tarihi Yukarı Gövher Camii’nde ezan okuduğu sıradaki anısını anlatan Başkan Erbaş, “Orada ezan okurken şöyle bir his geldi içime; 30 yıldır duymayanlar duysunlar istedim. Sadece ezanı dinleyen insanlar değil, kurtlar, kuşlar, ağaçlar, tüm canlılar da o ezana kulak veriyorlar. Elhamdülillah Allah-u Teala bizlere nasip etti. Özgürlük olmayınca ezan da olmaz. İşgal altındaki topraklar, en azından şehitlerimizin, gazilerimizin gayretleri ile kurtuldu. Bundan sonrası şehirlerimizi imar etmek olacak inşallah. İşte mescitlerle, minarelerle donatmak gerekir. Şehirlerin süsü camilerdir. Ben öyle inanıyorum ki birkaç sene sonra geldiğimizde Şuşa’da, Fuzuli’de, Ağdam’da minareleri yükselmiş, minarelerden çıkan ezan sesleri uzak yerlere kadar gidiyor. İnşallah buna hep birlikte şahit olacağız.” ifadelerini kullandı.
“Her zaman Azerbaycan’ın yanındayız”
“Biz her zaman Azerbaycan’ın yanındayız, en yakın kardeşiyiz, dostuyuz.” diyen Başkan Erbaş, “Merhum Haydar Aliyev’in dediği gibi iki devlet tek milletiz. Kardeşliğimiz, dostluğumuz ilelebet devam edecektir. Birbirimizle yardımlaşmamız, dayanışmamız her zaman devam edecek. Azerbaycan’ın başı ağrısa biz hasta oluruz. Öyle inanıyorum ki bizim de başımız ağrısa aynı şekilde Azerbaycanlı kardeşlerimiz hasta olacaktır. Her zaman maddi manevi Azerbaycan’ın yanında olduğumuzu dualarımızla ve desteklerimizle göstermeye devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
Haber: UHA HABER MERKEZİ