Hoş geldiniz
İZMİR (UHA) -
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Fitch Ratings tarafından yayımlanan yıllık raporun belediyenin güçlü ve güvenilir mali yapısını teyit ettiğini söyledi. Rapordaki ifadelerin aksine belediyeyi iflasın eşiğinde göstermeye çalışmanın kabul edilebilir bir tutum olmadığını vurgulayan Soyer; “Türkiye’nin içine düştüğü ekonomik kriz nedeniyle döviz cinsinden borcumuz 2,5 kat arttı. Ama İzmir Büyükşehir Belediyesi her şeye rağmen dimdik ayaktadır. Sahip olduğumuz istikrarlı mali ve finansal yapının Türkiye’de de kurulacağına inanıyoruz” dedi.
Fitch Ratings tarafından derecelendirilen, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin de aralarında yer aldığı 8 büyükşehir belediyesine ilişkin yıllık rapor Ocak ayında yayımlandı. Ülkenin kredi derecelendirme notunun 3 Aralık 2021 tarihinde düşürülmesinin ardından Türkiye’yi yakın takibe alan Fitch Ratings, 8 Büyükşehir Belediyesi’nin ülke ekonomisinden nasıl etkileneceğini değerlendirdi. Geçen ay İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne verdiği AAA seviyesindeki "en yüksek ulusal kredi notu"nu teyit eden uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu, senaryo raporunda İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin dinamik ekonomisine, sağlam bütçe performansına ve ihtiyatlı finans yönetimine vurgu yaptı.
Başkan Soyer: “En yüksek kredi notuna sahibiz”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, rapordaki bu gurur verici ifadelerin kasıtlı bir şekilde çarpıtılarak yorumlanmasına tepki gösterdi. Fitch Ratings’ten ulusal düzeyde alınabilecek en yüksek kredi derecelendirme notu AAA derecesine sahip olup bu notu korumaya devam ettiklerinin altını çizen Soyer, “Raporda da önemle ifade edildiği üzere Türkiye’deki büyükşehir belediyeleri, yüksek maliyetli büyük projeleri için yerel piyasalardan ucuz ve uzun vadeli borçlanamamaktadır. Ne yazık ki İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak bugüne kadar İller Bankası’ndan da proje finansmanı desteği sağlayamadık. Bu yüzden borçlanmalarımızı yabancı para cinsinden gerçekleştirmek durumundayız” diye konuştu.
Faizi sabitleyerek riski azalttık
Başkan Soyer, Fitch Ratings raporunda da değinildiği üzere ilgili mevzuattaki düzenleme eksikliklerinden ötürü “euro riskini hedge” edemediklerini belirterek “Riskimizi, faizi sabitleyerek bir nebze azaltıyoruz. Ayrıca borç geri ödeme risk hesaplarımız sayesinde borcun geri ödenmesi konusunda çalıştığımız kurumlara güvence de veriyoruz. Bunu da Türkiye’de uygulayan tek belediyeyiz.”
Büyük projeler için tek çare uluslararası finansman
2019 Mart sonunda 790 milyon euro olan toplam borcun 2021 yılı sonunda 875 milyon euroya çıktığını, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin euro cinsinden borçlarında sadece yüzde 10,25’lik bir artış yaşandığını vurgulayan Başkan Soyer, bunun da metro, arabalı vapur, tramvay yatırımları ve İZSU’nun altyapı projelerinden kaynaklandığını belirtti. Soyer, “Göreve geldiğim günden bugüne euro kuru ise 2,5 kat arttı. Bu da Türk Lirası cinsinden borç yükünü artırdı. Buca Metrosu gibi tarihi projelerimiz borç yükümüzü şüphesiz artıracak fakat geri ödemesiz dönem ve uzun vadeli kredi yapısı düşünüldüğünde, borç geri ödeme projeksiyonlarımızı ve mali yapımızın sağlamlığını da göz önüne aldığımızda, yönetilebilir durumda olduğunu değerlendiriyoruz. Sonuç olarak yaşanabilir bir şehir yaratmak için, büyük tutarlı yatırım yapmak istiyorsak, uluslararası finansman sağlamaktan başka bir yol ne yazık ki bugün için yok” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer şöyle devam etti: “Bugün itibariyle yasal borçlanma kapasitemiz de aşılmadı. Önemli bir finansal gösterge olan borcumuzun bütçemize oranı da değerlendirildiğinde, bir yıllık gelirimizle toplam borcumuzu ödeyebiliyoruz.”
Sahip olduğumuz sağlam yapı Türkiye’de de kurulacak
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Ülke ekonomisinin iyi yönetilememesinin sorumlusu ne biziz ne de geçim derdindeki vatandaşımız. Ama hükümetin yürüttüğü yanlış para politikalarının maliyetini ne yazık ki tüm kurumlarımız ve halkımız ödüyor. Her şeye rağmen İzmir Büyükşehir Belediyesi dimdik ayaktadır. Bunu uluslararası kuruluşların bilimsel raporları da doğruluyor. Sahip olduğumuz istikrarlı mali ve finansal yapının Türkiye’de de kurulacağına inanıyoruz” şeklinde konuştu.
Raporda hangi ifadeler var?
Fitch Ratings tarafından derecelendirilen 8 büyükşehir belediyesi değerlendirmelerinde kullanılan ölçütlerin yer aldığı raporda, belediyelerin borç sürdürülebilirliğini değerlendirmek için en önemli ölçütün geri ödeme oranı olduğu vurgulandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 5 katın oldukça altında daha kuvvetli geri ödeme ve daha güçlü faaliyet bakiyelerinden kaynaklanan sağlam bir cari borç servisi karşılama kapasitesi sayesinde AAA kategorisinde bir borç sürdürülebilirliğine sahip olduğu raporda belirtildi.
İzmir’in toplam borcunun yüzde 82,1'inin euro cinsinden olduğunu belirten Fitch Ratings; uzun borç vadesi, 7.2 yıllık ağırlıklı ortalama vade ve tam amortisman profili sayesinde döviz riskinin hafifletildiğini ifade etti. Ayrıca Fitch Ratings, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin borçlarının yüzde 87,9’unun sabit faizli olduğunu ve bu durumun da İzmir’in faiz oranı riskini azalttığının da altını çizdi.
Raporda sermaye giderlerinin İzmir’in toplam harcamalarının yüzde 54'ünü oluşturduğu ve bu sermaye giderlerinin büyük kısmının metro hatlarının inşaatını içerdiği de belirtildi.
Fitch Ratings raporunda İzmir’in, Türkiye’nin vergi ödeme sistemine net katkıda bulunan Büyükşehir Belediyesi olduğu, ancak aldığı payların diğer büyükşehir belediyelerinden düşük olduğu ifade edildi.
Raporda dış borçlanma yapmak için Türkiye Hazinesi’nden alınması gereken sıkı bir onay sürecinin olduğu vurgulandı. Mevzuattan kaynaklanan düzenleme eksiklikleri nedeniyle tüm büyükşehir belediyelerinin döviz cinsinden borçlanmalarında risklerden korunamadığı ayrıca ifade edildi.
Türkiye’deki belediyelerin borç ve likidite yönetimi, korunmayan döviz riski, daha kısa borç vade profilleri ve büyük bir kısmı korumasız değişken faiz oranlı borç gibi önemli risklerle karşı karşıya olduğundan da söz edilen raporda; Büyükşehir Belediyelerinin büyük kamu yatırım projelerine uygun maliyetli ve uzun vadeli finansman sağlayamadığı ve söz konusu durumun da Büyükşehir Belediyelerini uluslararası finans ve sermaye piyasalarından yararlanmaya yönlendirdiği vurgulandı.
İller Bankası’nın Türkiye’deki belediyelerin kredi bankası olarak anıldığını, belediyelerin finansman sağlamak istediği projeyi bu kurumun onaylaması gerektiğini de ifade eden derecelendirme kuruluşu Fitch, İller Bankası’nın kısıtlı sermayesi nedeniyle metro hattı inşaatı gibi sermaye yoğun projeler için finansman desteğinin sınırlı olduğunu belirtti.