Hoş geldiniz
İZMİR (UHA) -
İZMİR / UHA - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir Kent Konseyleri Birliği’nin “Yarımada’nın Sorunlarını Ortak Akılla Çözüyoruz” sloganıyla düzenlediği çalıştaya katıldı. Soyer, “Bir belediye başkanının asli sorumluluğunun görev yaptığı kenti korumak olduğunu düşünüyorum. Hiçbir belediye başkanının görev yaptığı yer babasının mülkü değildir. Biz nöbetçiyiz, görevimiz bize bırakılan mirası korumaktır. Ben de bunun için çalışacağım” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir Kent Konseyleri Birliği’nin “Yarımada’nın Sorunlarını Ortak Akılla Çözüyoruz” sloganıyla Tarihi Havagazı Fabrikası’nda düzenlediği çalıştayda konuştu. Ortak akıl buluşmasını değerli bulduğunu söyleyen Soyer, “İnsanların doğanın dengesini bozup bir hayat kurmaya başlaması 12-13 bin yıl öncesine gidiyor. Tarımın keşfiyle doğanın ritmi dışında bir hayat arayışı başlıyor. İkinci kırılma Sanayi Devrimi ile başlıyor, doğa artık bir meta olarak görülmeye başlanıyor. Giderek doğanın daha çok talan edildiği bir 200 yıl yaşıyoruz. Rönesansı yaşamamış ülkelerde bu talan çok daha vahşi olabiliyor” dedi.
“Proje alanının yüzde 97’si kamu mülkü”
Çeşme Yarımadası’nın İzmir ve Türkiye’nin en güzel noktalarından biri olduğunu belirten Soyer, Çeşme projesiyle ilgili olarak “Projesi daha ortada yok, fikir var. Biz hala projeyi görmedik. Bu fikrin istihdam gibi ışıltıları var ama proje yarımadanın yüzde 55’ini kapsıyor. Projedeki alanın yüzde 97’si kamu mülkü. Yüzde 97’si kamu arazisi olan bir yerde şöyle bir sonuç ortaya çıkabilir: Oraya sadece parası olan girer. Kapitalist üretim ilişkilerinin dayattığı hız ve büyüklük telaşı geçmişle bağımızı da kopartıyor. Kanal İstanbul yapılamayacak kadar mega bir proje. Çıkacak fayda ise yapılmamasına göre çok daha düşük. Bu projenin de böyle olma ihtimali var” şeklinde konuştu.
“Nöbetçiyiz”
2014 yılında İzmir Kalkınma Ajansı’nın üç üniversite ile hazırladığı Yarımada Sürdürülebilir Kalkınma Stratejisi’nden söz eden Soyer, “Gerçekten çok insan emek vermiş, ciddi bir çalışma yapılmış. Bu emek Yarımada’nın geleceğinin tasarlanması ve korunmasında önemli ipuçları veriyor. Bunu Kültür ve Turizm Bakanı ve bakanlığın ilgili kişilerine ileteceğim. Bir belediye başkanının asli sorumluluğunun görev yaptığı kenti korumak olduğunu düşünüyorum. Altyapı, su, ulaşım hepsi arkasından geliyor. Önce yaşadığı şehrin doğasını, iklimini, ağacını koruması gerek. Hiçbir belediye başkanının görev yaptığı yer babasının mülkü değildir. Biz nöbetçiyiz, görevimiz bize bırakılan mirası korumaktır. Ben de bunun için çalışacağım” dedi.
Haber: UHA HABER MERKEZİ